3 Temmuz 2018 Salı

BAŞARININ SIRRI GERÇEKTEN OKUMAKTAN MI GEÇİYOR?



Çocuğunu başarılı kılmak isteyen bilinçli her anne babanın, çocuğunu okuma faaliyetine yönlendirmesi, kendi davranışlarıyla da örnek ve özendirici olması gerektiğini belirten Genel Müdürümüz Deniz Demirtaş, başarının sırrının öncelikle okumaktan ve ardından da okuduklarımız üstüne düşünmekten geçtiğine dikkat çekiyor.

Her “okuma” eylemi, hemen ardından gelen “anlamlandırma” işleviyle tamamlanır.  Bu iki süreç, duyum ve algı gibi birbirini izler. Yani okunan her metin, beyin tarafından işlenir ve bir “anlama” dönüştürülür. Anlamlar bir araya gelerek, kişiye yeni sorgulamaların ve bu sorgulamaların sonucunda da yeni yargıların yolunu açar. Öğrenme, bir sınama türü olan testin öncesindeki ve devamındaki kısmı kapsayan çokkatmanlı bir süreçtir. Bu katmanlardan biri de kavramsal öğrenmeyi sağlayan okuma etkinliği sürecinde inşa edilir. Bu anlamda test bir öğrenme aracı değil, öğrenilenlerin ölçülmesindeki araçlardan biridir. Bu açıdan çocuğunu başarılı kılmak isteyen bilinçli her anne baba, okuma faaliyetine yönlendirmeli, kendi davranışlarıyla da örnek ve özendirici olmalıdır. 

Yapılan bilimsel araştırmalar düzenli kitap okumanın beyinde yeni nöron bağlantıları oluşturduğunu gösteriyor. Bunu somutlaştırmak için düzenli olarak ağırlık çalışan birinin kaslarının gelişmesi ve git gide daha ağır yükleri kaldırabilmesi örneğini verebiliriz. Sözcükler ve onların işaret ettikleri anlamlarla önceden karşılaşmış olmak; cümleler ve bu cümlelerin ifade ettikleri yargılar üzerine düşünmüş olmak; “cümlelerin birbirini desteklediği tutarlı bir bütün” olarak tanımlayabileceğimiz paragraf ve paragrafların ötesindeki büyük metin üzerine kafa yormuş olmak; çocukları “idrak etme” yolunda gelişkin ve yetkin kılar. 

Dikkat edilirse, önceki cümlede parça bütün ilişkisi içinde kısayı anlamaktan uzun olanı anlamaya doğru yol alıyoruz. Kitap, gazete, dergi, tabelalar veya ambalaj üstü metinler… Biçimi ve türü ne olursa olsun yazılı bir metni okumak, hem sözel sorularının hem de sayısal alana ilişkin soruların daha kısa sürede, daha kolay ve daha doğru anlaşılmasında kesinlikle en önemli unsur olarak öne çıkmaktadır. Metin içindeki bağlantılar bizi algoritmik düşünme anlamında da ilerletir. Bunun yanı sıra okumak, analitik düşünme becerisinin gelişmesinde de etkili olan bir eylemdir.


Sınavlara yönelik daha pek çok faydası vardır okumanın. Okudukça noktalama işaretlerini, bunların estetik amaçlarla değil okuma eylemini gerçekleştiren bireyin işini kolaylaştırmak için metne dâhil edildiğini öğreniriz. Bu kısım da hem sözel hem de sayısal alan sorularının daha kolay anlaşılmasında oldukça önemli. 

LGS şampiyonunun da dediği gibi başarının sırrı öncelikle okumaktan ve hemen ardından da okuduklarımız üstüne düşünmekten geçiyor. Okudukça algımızla inşa ettiğimiz “anlam alanlarının” sınırlarını genişletiyoruz. Daha hızlı düşünmeye, kavramaya, anlamaya ve yorumlamaya başlıyoruz. Okumanın günlük rutin bir eyleme, ardından bir alışkanlığa son olarak da temel ihtiyaca dönüşmesi sınavlarda başarıya ulaşma yolunda öğrencilere büyük destek olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ BAŞLADI

30 Haziran Cumartesi ve 1 Temmuz Pazar günü 3 oturumda gerçekleşen 2018 YKS sonuçlarının 31 Temmuz’da açıklanmasının ardından TYT (Teme...